FATİH DEVRİ OSMANLI ÂLİMİ VE KAZASKERİ MUSLİHUDDİN KESTELÎ’NİN HAYATI, ESERLERİ VE TEMEL ÖĞRETİLERİ
Özet
Özet: Asıl adı Muslihuddîn Mustafa b. Muhammed olan Kestelî Aydın’ın Nazilli ilçesinin Kestel köyünde doğar. İlk eğitimini burada tamamladıktan sonra Bursa’ya giderek Sultâniye Medresesi müderrisi Hızır Bey’in (ö. 863/1459) başlangıçta talebesi, ilerleyen zamanlarda mu´îdi (danışmend/asistan), daha sonraları da damadı olur. Onun diğer mu´îd ve talebesi Hocazâde (ö. 893/1488) ve Hayâlî’den (ö. 875/1470[?]) ilmî olarak istifade eder. İyi seviyede Arapça ve Farsça öğrenir. Aklî ve naklî ilimlerde kendini geliştirir. İbn Sînâ’nın (ö. 428/1037) eserleri merkezinde çeşitli felsefî bilimlere dair ciddi okumalar yapar. Hocazâde başta olmak üzere dönemin pek çok âlim ve devlet adamının takdir ve övgüsüne mazhar olur.Bursa’daki tahsilinin ardından önce Mudurnu ve Dimetoka’da, akabinde Sahn-ı Semân’da müderrislik yapar. Alanındaki yetkinliği onu saygın bir konuma ulaştırır. Öyle ki, muhtelif zamanlarda üçer kez Bursa, Edirne ve İstanbul’da kadılık görevlerine yükselir. Ardından Fatih Sultan Mehmet (1451–1481) tarafından kazaskerlik görevine getirilir. II. Bayezid’ın (1481-1512) tahta çıkmasına kadar görevini sürdüren Kestelî, 886/1481 yılında azledilir ve günlük 100 dirhem maaş ile bir nevi emekliliğe (tekâ´ud) ayrılmış olur. 901/1496 senesinin 9 Cemaziyelâhir/24 Şubat Çarşamba gününde İstanbul’da vefat eder ve Eyüp’te, Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin (ö. 49/669) kabrine yakın bir yerde bulunan “Meyyit Kuyusu” denen bir yere defnolunur.Kestelî’nin çoğu küçük hacimli olmak üzere 10 adet eseri bilinmektedir. (i) Hâşiye ‘alâ Şerhi’l-´Akâid, (ii) Risâle fî işkâlâti Şerhi’l-Mevâkıf, (iii) Hâşiyetü’s-suğrâ ‘ale’l-mukaddimâti’l-erba´ mine’t-Telvîh, (iv) Hâşiyetü’l-kübrâ ‘ale’l-mukaddimâti’l-erba´ mine’t-Telvîh, (v) Risâle fî bahsi’l-cihe, (vi) Risâle ‘âlâ evveli Şerhi’l-Vikâye fî kavlihi “Sâle ilâ mâ yutahhar”, (vii) Şerhu’r-Risâle fî işkâlâti Şerhi’l-Mevâkıf; (viii) Risâle fî tefsîri âyeti “fesuhkan li eshâbi’s-se’îr”; (ix) Hâşiye ‘alâ Şerhi’l-‘Akâidi’l-‘Adudiyye ve (x) Hâşiye ‘alâ Hâşiyeti’s-Seyyid eş-Şerîf ´alâ Şerhi Muhtasari’l-Müntehâ. Son dört eser hariç diğerlerinin nüshaları tespit edilmiştir ve ilk dördü çeşitli ilmî çalışmalara konu olmuştur.Kestelî’nin öğretilerinin şekillenmesinde üç temel amilin etkili olduğu görülmektedir: (i) Yetiştiği ve hizmet ettiği coğrafyanın Hanefî-Mâtürîdî atmosferi, (ii) hocası Hızır Bey vasıtasıyla eklemlendiği ilmî silsile ve (iii) özellikle aklî ilimler bağlamında benimsediği (İbn Sînâ ve) Râzî ekolü. Buradan hareketle öğretileri bağlamında Kestelî’nın kısa tanıtımı için Mâtürîdî kelâmcısı, Hanefî fakihi ve Râzî ekolü takipçisi denebilir. Nitekim bütün ilmî faaliyetlerinde ve öğretilerinde bunların etkisi açıkça gözlenebilmektedir. Bu makale girişi müteakip üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Kestelî’nin hayatına, ikincisi eserlerine ve üçüncüsü de öğretilerine tahsis edilmiştir. Klasik ve modern biyografik çalışmalar, kütüphane katalogları ve Kestelî’nin kendi eserleri temel kaynaklardır. Burada temel hedef Osmanlı ilim ve fikir geleneğinin önemli bir safhasında aktif rol oynayan bir âlim ve devlet adamının faaliyetlerini aydınlatmak ve bu alanda yapılacak modern çalışmalara katkı sağlamaktır.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/20.500.12627/170594https://avesis.istanbul.edu.tr/api/publication/550ef4eb-e266-4c47-9a77-e39740a5ee7c/file
Koleksiyonlar
- Bildiri [1228]