Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorAYDIN, Hasan
dc.contributor.authorKAYSİ, Feyzi
dc.date.accessioned2021-03-03T07:46:25Z
dc.date.available2021-03-03T07:46:25Z
dc.identifier.citationKAYSİ F., AYDIN H., "Üniversitelerdeki Ortak Derslerin Uzaktan Öğretimle Verilmesinin Değerlendirilmesi", 3. Uluslararası Eğitim Programları ve Öğretim Kongresi (ICCI-2015), Adana, Türkiye, 22 - 24 Ekim 2015
dc.identifier.othervv_1032021
dc.identifier.otherav_13cf8e50-7f3a-401f-bfdb-2f607a6d0ffc
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/20.500.12627/18735
dc.description.abstractTürkiye’de Yükseköğretim Kurulu’nun 2011 yılında aldığı karar neticesinde çoğu üniversite, tüm üniversite genelinde %30’a kadar ortak olarak okutulan derslerini uzaktan öğretim yoluyla vermeye başlamıştır. Böylece, örgün öğretim hakkı kazanarak ilgili yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıran öğrenciler, bazı derslerini uzaktan öğretimde almaya başlamışlardır. Bu çalışmanın amacı, örgün öğretimdeki öğrencilere uzaktan öğretimle bazı dersler verilmesine yönelik görüş ve deneyimlerin neler olduğunu tespit etmektir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması deseni kullanılmıştır. Katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme (Patton, 1987) ile belirlenmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla veriler toplanmıştır. Görüşme soruları eğitim bilimlerinde doktorası devam eden dört araştırmacının incelemesinden sonra bir uzman kontrolü ile sağlanmıştır. Katılımcılar 2014-2015 akademik yılında örgün öğretimde kayıtlı olan ve uzaktan öğretimle ders alan altı öğrenci, uzaktan öğretimle ders veren bir öğretim elemanı ve öğrencilerin öğrenim gördükleri programda görevli bir öğretim elemanından oluşmaktadır. Potansiyel katılımcılara çalışma hakkında detaylı bilgilendirmeler yapılarak kimliklerini açığa çıkarmayacak şekilde kod isimlerin kullanılacağı yazılı ve sözlü olarak ifade edilmiştir. Görüşmelere başlamadan önce Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünden gerekli etik izinler alınmıştır. Silverman (2006) gerçek görüşmelere başlamadan önce katılımcılarla pilot görüşme yapılmasından bahsetmiştir. Bu nedenle iki katılımcı ile pilot görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler katılımcıların belirttikleri yer ve zamanda 10 gün arayla iki defa ve izinleri doğrultusunda ses kayıt cihazıyla kaydedilerek gerçekleştirilmiştir. Patton (2002), araştırmalarda niteliğin arttırılması amacıyla birden fazla veri toplama yönteminin kullanılmasını tavsiye etmektedir. Bu nedenle görüşme verilerine ek olarak uzaktan öğretim yazılımı ve kayıtlı sanal ders videolarının incelenmesi ve gözlemlerden faydalanılmıştır. Yazılım sisteminin incelenmesinde İstanbul’daki bir üniversitede dört yıldır uzaktan öğretim alanında uzman olarak görev yapan başka bir araştırmacının da inceleme raporu alınmıştır. Sistemdeki, paylaşılan ders notları ve canlı dersler takip edilerek, hem dokümanlardan ve hem de canlı derslerdeki gözlemlerden veriler elde edilmiştir. Ayrıca araştırmacı tam katılımcı rolüyle sahada gözlemler yapmıştır. Yapılan gözlemler gözlemin yapıldığı günün akşamında gözlem raporuna eklenmiştir. Araştırmada elde edilen veriler içerik analizi yapılarak yorumlanmıştır. İçerik analizindeki hedef, yapılan bir araştırma metnindeki kelimelerin daha az sayıda içerik kategorisine indirgenmesidir (Creswell, 2013). Ses kayıtlarının bilgisayar ortamına metinsel dökümü sağlanmış ve çalışma haricindeki biri tarafından denetlenmeleri (audit-trail) sağlanmıştır. Elde edilen metinler katılımcılara e-posta üzerinden gönderilerek teyit etmeleri istenmiş ve geri dönüş yapılan metinlerin son hali üzerinden MAXQDA 11 yazılımı ile içerik analiz çalışmaları yapılmıştır. Elde edilen bulgular yedi katılımcı ile paylaşılarak katılımcı teyidi sağlanmıştır. Toplanan veriler katılımcı teyidi sağlandıktan sonra, gözlem raporu ve inceleme raporları eşliğinde yorumlanmıştır. Yapılan analizler, iki araştırmacı tarafından da değerlendirilerek analizlerin geçerliliği ve güvenirliği arttırılmaya çalışılmıştır. Bulgular aşamasında, temayla ilgili katılımcı görüşlerinden bir kısmı doğrudan alıntı yapılarak verilmiştir. Araştırmacı süreçte bulguları olduğu gibi ortaya koymaya çalışmış ve düşüncelerini sürece yansıtmamaya önem göstermiştir. Katılımcılarla yapılan görüşmeler, alanda yapılan gözlemler ve sanal ders ve uzaktan öğretim platformlarının incelenmesi sonucu yapılan analizlerde “zaman ve mekân, öğrenci tercihli dersler, oryantasyon, sanal dersler ve platform, etkileşim ve uzaktan öğretimden açık öğretime” temaları elde edilmiştir. Katılımcıların neredeyse tamamı, uzaktan öğretimin sağladığı faydalardan haberdar olduklarını veya faydalandıklarını belirten ifadeler kullanmışlardır. Bazı katılımcılar uzaktan öğretim derslerinin kendilerine doğrudan verilmesi yerine, kendi tercihlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini talep etmektedir. Bununla birlikte, uzaktan öğretimin tanıtılması ve uzaktan öğretimden etkin bir şekilde faydalanılması konusunda olumsuz görüşler ön plana çıkmaktadır. Katılımcıların ifadeleri göz önüne alındığında, gerekli oryantasyonun çok zayıf kaldığı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bazı katılımcıların dönem başında dersi örgün zannettiği için okula geldiği anlaşılmaktadır. Katılımcıların ifadeleri doğrultusunda uzaktan öğretim yazılımının kullanımının çok az olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca ara sınavların yapıldığı tarihten sonraki 35 gün içerisinde yedi ders için toplam 23 kişinin siteye girdiği belirlenmiştir. Son 100 gün içerisinde ise sadece 45 kişinin (önceki 23 kişi dâhil) sisteme giriş yaptığı verisi elde edilmiştir. Bununla beraber, katılımcılar tarafından etkileşimin uzaktan öğretim için büyük bir sorun teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle etkileşimin arttırılması beklentisi belirgin bir şekilde ifade edilmiştir. Son olarak uzaktan öğretim olarak tasarlanmış yöntemin gerekliliklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Çalışmada, örgün öğretim hakkı kazanan öğrencilere, uzaktan öğretimle ders verilmesine yönelik paydaşların uygulamaya yönelik görüş ve deneyimlerinin neler olduğunun bilinmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına bakıldığında, uzaktan öğretimle ilgili bir karmaşanın ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında uzaktan öğretimin sadece zamana ve mekâna yönelik avantajının ön plana çıktığı görülmektedir. Bu duruma öğrenci tercihlerinin göz ardı edilmesi, gerekli ve yeterli oryantasyonun yapılmaması neden olmuştur. İnceleme raporlarındaki veriler ve katılımcı görüşlerine bakıldığında, öğrencilerin bu yazılımı neredeyse hiç kullanmamaları yazılımın neredeyse tüm amacını ortadan kaldırmaktadır. Büyük yatırımlar ve beklentiler gözetilerek yapılan projelerin öğrenenler tarafından etkin bir şekilde kullanılmaması hayal kırıklığına neden olacaktır (Kaysi ve Aydın, 2014). Hâlbuki sosyal medya hesapları veya çevrimiçi destek hizmetiyle öğrencilerin sisteme yoğun bir şekilde girerek ders içeriklerine ve derslere erişimleri sağlanabilir (Özarslan, Emirtekin ve Balta, 2014). Bununla birlikte dönem başında uzaktan öğretimle ilgili tanıtımların yapılması öğrenenlerin sistemi daha etkili ve verimli kullanmasına olumlu katkı sunabilir (Kılıç, 2014). Bunun haricinde sanal derslerde etkileşimin olmaması öğrencilerin yazılımı kullanmasını veya sanal dersleri takip etmesini olumsuz etkilemektedir. Öğrenenlerin hem kendi arkadaşlarıyla hem de dersin öğretim elemanıyla asenkron veya senkron olarak etkileşime geçmeleri beklenmektedir (Porter, 2004). Uzaktan öğretimin tasarım ve geliştirilmesi sürecinde öğretim elemanı ve öğrenenlerin çift taraflı etkileşimlerinin sağlanması gerekmektedir (Reznicek, 2002). Eş zamanlı etkileşime izin verebilen teknoloji desteğiyle, uzaktan öğretimin sınırlılıkları arasında yer alan bireylerin fiziksel olarak birbirinden uzak olmaları önemli ölçüde ortadan kaldırılmıştır (Gülüşen, 2011). Etkileşimin desteklenmesi ile anlık geri bildirimler sağlanarak bireyler arasındaki ilgi artırılabilir. Çünkü uzaktan öğrenme etkinliklerinin beklenen şekilde etkili olmasında anahtar kavram etkileşimdir (Çelen, Çelik ve Seferoğlu, 2011). Fakat sanal derslerin monoton bir şekilde işlenmesi ve öğrenenleri sıkacak bir durumda olması elbette sanal derslere olan ilgiyi ve etkileşimi azaltacaktır. Bunun yerine ders materyallerinin etkileşime imkân sağlayacak şekilde tasarlanması etkili olacaktır (Porter, 2004). Çalışmanın önerileri arasında, öğrenenlere uzaktan öğretimle ilgili akademik yılın başında iki veya üç haftalık oryantasyon verilmesi gerekmektedir. Öğrencilerin kendi tercihleri göz önünde bulundurularak örgün veya uzaktan öğretimin planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Ayrıca sanal derslerdeki etkileşim eksikliğinin, farklı çözüm yolları ile giderilmesi gerekmektedir. Son olarak maddi durumu uygun olmayan öğrencilere bilgisayar veya internet ihtiyaçlarını karşılayacak çözümlerin sunulması, sanal derslere katılımı olumlu yönde arttırabilir. Anahtar Kelimeler: Uzaktan öğretim, örgün ve uzaktan öğretim, etkileşim, nitel araştırma.
dc.language.isoeng
dc.subjectSosyal ve Beşeri Bilimler
dc.subjectSosyal Bilimler Genel
dc.subjectSosyal Bilimler (SOC)
dc.titleÜniversitelerdeki Ortak Derslerin Uzaktan Öğretimle Verilmesinin Değerlendirilmesi
dc.typeBildiri
dc.contributor.departmentYıldız Teknik Üniversitesi , ,
dc.contributor.firstauthorID295476


Bu öğenin dosyaları:

DosyalarBoyutBiçimGöster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster