Sevil Aldatıcısı ve Taştan Misafir Eserinde Doğaüstü Mekan ve Sahnede Oynaması
Author
HORTA SANZ, Maria Jesus
Metadata
Show full item recordAbstract
Don Juan, bir edebiyat miti olarak Sevil Aldatıcısı ve Taştan Misafir adlı eserle birlikte ortaya çıkmış ve ilk kez 1630’lara doğru sahneye konulmuştur. Ancak sıklıkla, eserin adında belirtildiği gibi, tek bir kahramanı olmadığı, iki kahramanının olduğu unutulur: bir yanda Don Juan, diğer yanda ise Kumandan ya da “taştan misafir” durur. Her ikisi de karşı karşıya gelirler ve böylece yazarın iki ayrı mekanı temsil etmesine yardım ederler: gerçek dünyaya ait mekan ve gerçeküstü mekan. İspanyol Altın Çağı’nda tiyatro ve resim, aydınlar ve sanatkârların sıklıkla birbirine denk buldukları iki sanattı, ne de olsa her ikisi de eğlendirerek öğretmek ya da ikna etmek (utile dulci) için aynı tekniği kullanmaktaydılar (imitatio, yani taklit). Bu teknik, tüm Barok Dönem boyunca tiyatro ve resim sanatları arasında yakın bir bağ olmuştu. Bu yakın ilişki, dönemin moda ve akımlarını karşılıklı etkilemiştir. Öte yandan XVII. yüzyılda İspanyol toplumu, aynı anda hem öğretmeyi hem de dini yüceltmeyi hedefleyen kilise resimleriyle yakından ilgiliydi. Dini içerikli resimler, çoğu İspanyolun hayal gücünün şekillenmesinde temel bir rol oynamıştır. Bu yüzden bazı tiyatro yazarlarının ve yöneticilerinin eserlerin halk tarafından kolayca ya da daha iyi anlaşılması için bu bilgiyi kullanmalarına şaşmamalıdır. Bu sunum, Tirso de Molina’nın daha önce “aziz oyunlarında” da başvurmuş olduğu, Aldatıcı’nın ise final sahnesini tasarlamak için tercih ettiği, herkesin bildiği görsel imgeleri (“gizemli görüntüler” tabloları” olarak da adlandırılırlar) nasıl kullandığını göstermeyi amaçlamaktadır. Böylelikle izleyicileri daha bütünsel bir imgelemle buluşturmuş ve metnin yalın halinin izleyicilerde uyandırdığından çok daha öte duygular uyandırmayı başarmıştır.
URI
http://hdl.handle.net/20.500.12627/79914https://avesis.istanbul.edu.tr/api/publication/74465496-ffea-432a-b80c-d695087f5934/file
Collections
- Bildiri [1228]