Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorYILDIRIM, RAMAZAN
dc.date.accessioned2021-03-05T12:59:41Z
dc.date.available2021-03-05T12:59:41Z
dc.identifier.citationYILDIRIM R., 20. Yüzyıl İslam Dünyasında HİLAFET TARTIŞMALARI, Anka Yayınları, İstanbul, 2004
dc.identifier.othervv_1032021
dc.identifier.otherav_aff370c7-dda0-4164-a074-0c82dab831c4
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/20.500.12627/117310
dc.description.abstractMüslüman düşünürler, İslam dünyasının Batı medeniyetiyle yüz yüze gelip bu medeniyetin modern kurumlarıyla çatışması ve onları aşarak kendine özgü mecrasını bulup, istikrara kavuşması sürecinde yeni yönetim modelleri arayışına girişmişlerdir. Günümüz İslam düşüncesinde hâlâ canlılığını koruyan temel husus; Kur’an’da statüsü çizilmiş, hedefi belirlenmiş bir İslamî yönetim modeli veya siyaset teorisinin olup olmadığıdır. Hilafetin Kaldırılış Sürecindeki Tartışmaların Teorik Temelleri isimli tezimiz bu alanda yapılan tartışmaları ve kullanılan dinî argümanları konu edinmektedir. 20. asrın ikinci yarısından itibaren Müslüman entelektüellerinden bazıları, bir İslam devleti veya yönetim modeli tasavvur etmeye başlamış ve bu tasavvurdan hareketle bazı siyasî ve fikrî oluşumlar ortaya çıkmıştır. Klasik Kelâm konuları içerisinde imamet veya hilafet isimleriyle yer alan yönetime ilişkin teorik tartışmalar, günümüzde yerini İslam devleti, İslam hükümeti, İslam cumhuriyeti cumhuriyet, demokrasi, şûra gibi kavramlara terk etmiştir. Tüm bu tartışmaları ve önerilen yeni modelleri Hilafetin kaldırılmasından sonra meydana gelen boşluğu doldurmaya yönelik birer girişim olarak değerlendirmek mümkündür. Hilafetin ilgası sürecinde başlayan ve sonraki dönemler de farklı isimler altında devam eden tartışmaların ana eksenini oluşturan bu konuların teolojik boyutlarının ele alınmasına ihtiyaç vardır. Çünkü çağdaş İslam dünyasındaki yönetim tartışmalarının düşünsel arka planının sorgulanması ve bu tartışmaların dinî nasslarla olan ilişkisinin irdelenmesi hususu önemini hâlâ korumaktadır. 20. yüzyılın başlarında 13 asırlık bir geleneği bulunan hilafetin tartışmasız kabul edilen bir teorisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hilafetle ilgili lehte ve aleyhte öne sürülen teoriler, fiilî bir durumun teorileştirilmesi sonucu oluşmuştur. Hilafet; teorileri, şekli ve muhtevası önceden belirlenmiş bir dinî-siyasî sistemin ötesinde mevcut siyasî durumun meşrulaştırılmasına yönelik bir çerçevede ele alınmıştır. Dolayısıyla hilafet lehine ve aleyhine ortaya konulan literatür, siyasal pratik esnasında veya sonrasında oluşan bir bilgi birikimidir ve bu bilgi birikimi, orijinal ve bağımsız bir fıkıh, anlayış, teori ve sistem oluşturmaktan uzaktır. Dinî çerçeveden ziyade siyasî bir alan olarak bu yüzyılın başlarına kadar varlığını sürdüren hilafet kurumu hakkındaki literatürün, siyaset pratiği ile siyaset teorisi arasında bir tercih yapmak zorunda olmasının en olumsuz sonucu; siyasî otoriteyle ilgili geleceğe perspektif sunabilecek özgür ve özgün bir siyaset felsefesinin ortaya çıkmamasıdır. Bu olumsuz sonucun doğuşunu hazırlayan en önemli husus da, hilafet-imamet meselelerinin usûlu’d-din konularının yer aldığı Kelâm kitaplarında ele alınmasıdır.
dc.language.isotur
dc.publisherAnka Yayınları
dc.title20. Yüzyıl İslam Dünyasında HİLAFET TARTIŞMALARI
dc.typeKitap
dc.contributor.departmentİstanbul Üniversitesi , İlahiyat Fakültesi , Temel İslam Bilimleri Bölüm
dc.contributor.firstauthorID626689


Bu öğenin dosyaları:

DosyalarBoyutBiçimGöster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster