dc.description.abstract | Evliyâ Çelebi'nin seyâhata çıkmak arzusunun asıl amacı
"edâ-yı hac eylemek ârzûsuyla seyâhata talîb ü râgîb olup" ifadesinde göstereceği üzere her samimi Müslümanın ortak dileği olan Hac ibadetini yerine getirmektir. Fakat bu arzusunu, biraz gecikme ve değişik meşguliyetleri sebebiyle ancak 1082 (1671) yılında gerçekleştirebilmiştir.
Evliyâ Çelebi, 10 Muharrem 1040 (20 Ağustos 1630) rüyasında Hz. Peygamberi gördükten sonra İstanbul'dan yola çıkarak gezilerine başlamış ve 1670 tarihlerine kadar Osmanlı devletinin sınırları içinde ve dışında kalan büyük bir bölgeyi tanıtmıştır. Bir çerçevesi çizilecek olursa, onun gezdiği bölgeler içinde Tebriz, Bağdat, Musul, Suriye, Güney Mısır, Sudan, Hicaz, Balkan, Dalmaçya, Viyana, Kırım ve Kuzeydoğu'da yer alan Kafkasya devletleri yer alır. İlk olarak İstanbul içinde görülmesi gereken en güzel yerleri gezmiş ve onlarla ilgili intibalarını hâvî seyâhat notlarını 1635 yılında yazmıştır. Diğer bütün bölgelerdeki gezilmesi ve görülmesi gereken yerlerdeki hayat biçimlerini, adet ve geleneklerini ve diğer önemli hususiyetlerini gözlemlemiştir.
Gezdiği dolaştığı bölgelerde var olan halk türküleri, destanlar, hikâyeler, masallar, folklor, düğün ve benzeri kutlamaları, çeşitli inançlar, cemiyetler, insanlar arasındaki münasebetler ağı, adet ve gelenekler, sanat, kültür, el zanaatları ve giyim tarzlarını eserine kaydetmiştir; bunlar araştırmacılara farklı bölgelerde ve ülkelerdeki geçmiş yaşam hakkında çok net bilgiler verir. Evliyâ Çelebi klasik Osmanlı manzum edebî tarzı yerine kolay anlaşılır ve akıcı yazımı olan nesri tercih etmiştir. Hemen herkes Evliyâ Çelebi seyâhatnamesinin diğer tarih kitaplarından farklı bir konumda olduğunu bilir. Seyâhatname, Osmanlı araştırmalarına kaynaklık etme bakımından ve tarihi olaylara ışık tutan yönüyle yazılı kaynaklar arasında seçkin bir yeri haizdir. Evliyâ Çelebi'nin muhtemelen 73 yaşlarında iken Mısır veya İstanbul'da bir gezisi sırasında vefat ettiği sanılmaktadır. | |