Musikî ve Devrân Savunması (Halvetîlik Örneği)
Abstract
17. yüzyılın ilk yarısı Osmanlı devri tasavvuf ekolleri açısından canlı ve oldukça hareketli bir dönemdir. Bu dönemde çeşitli tasavvuf ekollerini temsil eden tarikatlar ortak bir ayin musikîsi oluşturmuşlardı. Bu musikînin tekke boyutundaki temsilciliğini dönemin mutasavvıf kişilikleri yapmaktaydı. Bu döneme canlılık katan önemli mutasavvıf şahsiyetler arasında, Aziz Mahmud Hüdâyî, İsmail Rumî, Abdülmecid Sivâsî, Şeyh Ramazan Mahfî, İsmâil-i Ankaravî, Karabâş-ı Velî gibi önemli isimler yer almaktadır. Aynı dönemde dikkat çeken önemli bir husus ise tasavvuf ehline karşı düşmanca tavır takınan bir vâizler gurubunun ortaya çıkmış olmasıdır. Döneme damgasını vuran “Kadızâdeliler” denilen bu gurubun ve diğer bazı fıkıhçıların aleyhte faaliyetleri, Halvetî, Kâdirî ve özellikle Mevlevî tekkelerini zor durumda bırakmıştır. Bütün bu hararetli tartışmaların odak noktasında kıyamî ve devrânî tarikat mensuplarının icra ettiği ayin musikîsi yer almaktadır. Bu kavganın temelini ise musikînin dinî açıdan meşruiyyeti tartışmaları oluşturmaktadır. Musikî aleyhinde olanların gündemde tuttuğu bu tartışmalar sözlü sataşmalarla başlamış yazılı metinlere dökülmüş ve nihayetinde fiilî müdahale noktasına kadar ilerlemiştir. O tarihlerde kaleme alınan yazılı metinler de dahil olmak üzere musikînin dinî hükmünü ortaya koymak amacıyla günümüze kadar yüzlerce eser yazılmıştır. Bu eserlerin tarafsız ve aşırılıktan uzak bir anlayışla incelenmesi, musikînin dinî hükmünün yeniden değerlendirilmesi, günümüz için ifade ettiği misyonun ortaya konulması, musikîden gerçek anlamda yararlanılabilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmanın Halvetîlik örneği çerçevesinde; İslam tasavvuf düşüncesinin ekolleri olan tarikatların İslam Kültür ve Medeniyeti’nin oluşumuna katkılarını, İslam güzel sanatları ve edebiyatına kazandırdıklarını, en önemlisi İslam kaynaklı dinî musikî sanatının oluşumundaki vizyonunu ve misyonunu anlamaya vesile olması temennisiyle.
Collections
- Kitap [6910]