ULUSLARARASI KURUMLAR YEŞİL YIKAMAYA DESTEK Mİ ÇIKIYOR?
Abstract
İklim krizi, ‘yeni normal’ haline gelen iki önemli sonucu; tüm dünyayı saran aşırı hava olayları ve pandemi ile tüm dünyanın birinci gündeminioluşturmaktadır. Krizin önlenmesinde ve geri döndürülmesinde mikro/makro ve ulusal/uluslararası tüm kurum ve kuruluşlara ciddi görevlerdüşmektedir. Bu görevler krizde payı en az olan bireyler ve az gelişmiş ülkelerin üzerinde daha ağır bir yük oluştururken; sorunun kökenindeyer alan doğrusal ekonominin çarklarını çeviren üretim kesimi bu sorumluluktan kaçmaktadırlar. Hatta iklim krizi nedeniyle ‘Green Deal’çerçevesinde döngüsel ekonomiye geçmeye zorlanan firmalar ‘yeşil yıkamaya’ başvurarak hukuki sorumluluktan sıyrılmakla kalmamaktaüstüne üstlük karşı atakla ‘çevreci’ görünüp bir de bu durumu kâra dönüştürmeyi becerebilmektedirler. Bu yüzden iklim krizinin önlenmesindebaşta AB ve BM gibi uluslararası kurumların etkinliğinin önemi artmaktadır. Ancak, 1970’lerden bugüne uzanan yarım yüzyıllık çevre odaklısürdürülebilir bir ekonomiye dönüşüm süreci ve alınan mesafe göz önüne getirildiğinde; hukuki zorlayıcılık ve yaptırım gücü açısından iklimkrizini önleme yolundaki bu en önemli kurumların etkinlikleri sorgulanır olmuş; hatta yeşil yıkama yapan çok uluslu firmaların güdümündeyeşil yıkamaya destek olarak acil iklim gündemini oyaladıkları duygusu uyandırmışlardır.
Collections
- Bildiri [64839]