Show simple item record

dc.contributor.authorBaykan, Cenk
dc.contributor.authorGümüş, Süheyla
dc.contributor.authorGünyel, Buse
dc.date.accessioned2023-10-10T10:51:45Z
dc.date.available2023-10-10T10:51:45Z
dc.identifier.citationBaykan C., Günyel B., Gümüş S., "Nöbette Pediatristin Taşikardi Sebepleri", 45. Pediatri Günleri / 24. Pediatri Hemşireliği Günleri / 1. Pediatri Diyetisyenliği Günleri, İstanbul, Türkiye, 17 - 20 Nisan 2023, ss.47-49
dc.identifier.othervv_1032021
dc.identifier.otherav_0e4d1117-72b5-410c-8116-c3e8fd52baf2
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/20.500.12627/189560
dc.description.abstractÇocuk acil polikliniklerine başvurmuş ve genel pediatristleri zorlama ihtimali olan hasta gruplarından bir tanesini de tek veya çoklu organ/sistem yetmezliği olan kritik hasta çocuklar oluşturmaktadır. Bu hastaların acil servis veya poliklinik koşullarında yönetimi multidisipliner yaklaşım gerektirmektedir. Sunumumuzda 6 yaşında erkek vakanın lethal dozda kolşisin alımı sonrası gelişen organ/sistem disfonksiyonları ve bu tabloların acil servis koşullarında yönetimi rehberler eşliğinde tartışılacaktır. 1) Aritmi: Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA, American Heart Association) hazırlamış olduğu kardiyopulmoner resüsitasyon ve acil kardiyopulmoner bakım rehberine göre kardiyak aritmilerden şüphelenildiğinde havayolu, solunum ve dolaşım güvenliği sağlandıktan sonra kardiyak ritim analiz edilmeli, ritim analizi sonrası hemodinami ve dalga kompleksleri değerlendirilmelidir. Hemodinami stabil olmayan hastalarda QRS morfolojisine bakmaksızın senkronize kardiyoversiyon yapılmalıdır. Hemodinamisi stabil değerlendirilen ve QRS kompleksleri dar saptanan hastalarda olası ön tanı supraventriküler taşikardi olacağından öncelikle vagal manevralar, faydasız ise adenozin uygulaması yapılabilir. QRS kompleksi geniş ancak polimorfik ise öncelikle adenozin denenebilir. Adenozin yoksa veya inefektif ise uzman konsültasyonu yapılmalıdır (1). 2) Akut Böbrek Hasarı: Akut böbrek hasarı tanımı KDIGO veya pRIFLE kriterlerine göre kreatinin düzeylerinde artış ve idrar çıkış miktarına göre tanımlanır ve evrelendirmesi yapılır. Akut böbrek hasarı tanısı konulduğunda hastanın volüm durumunun değerlendirilmesi gerekir. Hastaların sıvı durumu hipovolemik, övolemik veya hipervolemik olarak üç alt gruba ayrılır. Hipovolemik hastalarda SF yüklemesi ile uygun volüm oluşturulmaya ve idrar çıkışı sağlanmaya çalışılmalıdır. Hastanın yeterli intravasküler volümde olduğu düşünüldüğünde insensibl sıvı kaybı ve kaybettiği sıvı miktarı kadar sıvı replasmanı yapılmalı, hipervolemi durumundafurosemid denemesi düşünülmelidir. Aynı zamanda hastanın gelişebilecek elektrolit ve asit baz dengesi bozuklukları açısından izlemi ve müdahalesi yapılmalıdır (2). 3) Akut Karaciğer Yetmezliği: Akut karaciğer yetmezliği tanısı; kronik karaciğer hastalığı bulguları olmaksızın, bulguların başlama zamanı (<8 hafta), hepatosit hasarı veya biliyer disfonksiyonun ve koagülopatinin laboratuvar olarak gösterilmesi ile konur. Akut karaciğer yetmezliği düşünülen hastaların karaciğer nakli yapılabilecek bir merkeze ivedilikle sevki gerekmektedir. Bu süre zarfında hastanın nörolojik durumu izlenmeli, normoglisemi sağlanmalı, sıvılar hipovolemiye yol açmayacak şekilde kısıtlanarak verilmeli, enfeksiyon kontrolü sağlanmalıdır. Koagülopati işlem yapılmayacak veya kanama bulguları taşımayan hastalarda düzeltilmemelidir (3, 4). 4) Kafa İçi Basınç Artışı Sendromu: Kafa içi basınç artışı sendromu (KİBAS) tanısı için net kriterler bulunmamaktadır. Bu nedenle KİBAS’tan şüphelenilmesi halinde hızlı ve erken tedavi başlanmalıdır. Hastaların primer yönetimi havayolu, solunum ve dolaşım güvenliğinin sağlanmasını içermektedir. Bu amaçla entübe edilmesi gereken hastalarda hızlı ardışık entübasyon yapılması ve uyanık entübasyon yapılmaması kritik önem taşımaktadır. Primer stabilizasyon sağlandıktan sonra yönetimi için görüntüleme için geciktirmeden hiperosmolar tedavi (%3 salin veya mannitol) yapılmalıdır. Normoksemi, normoglisemi, normotermi ve yaşa göre uygun perfüzyon basınçlarını oluşturacak şekilde ortalama arteryal basınç sağlanmaya çalışılmalı, uygun şekilde analjezik ve antikonvülsan tedaviler de başlanmalıdır. Baş elevasyonu, agresif olmayan transfüzyon politikası alınabilecek ek önlemleri oluşturmaktadır (5)
dc.language.isotur
dc.subjectDahili Tıp Bilimleri
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları
dc.subjectSağlık Bilimleri
dc.subjectGenel Sağlık Meslekleri
dc.subjectPediatri
dc.subjectPatofizyoloji
dc.subjectTemel Bilgi ve Beceriler
dc.subjectDeğerlendirme ve Teşhis
dc.subjectPediatri, Perinatoloji ve Çocuk Sağlığı
dc.subjectDahiliye
dc.subjectTIP, GENEL & DAHİLİ
dc.subjectTıp (çeşitli)
dc.subjectGenel Tıp
dc.subjectAile Sağlığı
dc.subjectTıp
dc.subjectPEDİATRİ
dc.subjectKlinik Tıp
dc.subjectKlinik Tıp (MED)
dc.titleNöbette Pediatristin Taşikardi Sebepleri
dc.typeBildiri
dc.contributor.departmentİstanbul Üniversitesi , İstanbul Tıp Fakültesi , Dahili Tıp Bilimleri Bölümü
dc.contributor.firstauthorID4457086


Files in this item

FilesSizeFormatView

There are no files associated with this item.

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record