T790M ve L858R mutasyonu pozitif saptanan küçük hücre dışı akciğer kanseri olgusunda osimertinib tedavi deneyimi
Özet
Giriş: Akciğer kanserinin etiyolojisinde çok sayıda gen mutasyonun yer aldığının gösterilmesiyle ile ortaya çıkan hedefe yönelik tedavilerden biri Epidermal Growth Faktor Reseptor (EGFR) gen mutasyonunu hedef alan tirozin kinaz inhibitörleridir (TKİ). İleri evre küçük hücre dışı akciğer kanserinde (KHDAK) TKİ’lere karşı gelişen direncin yaklaşık %60 nedeni EGFR ekzon 21 L858R ve ekzon 20 T790M mutasyonlarıdır. Bu yazıda T790M ile L858R mutant KHDAK olgusunda osimertinib deneyimimizi paylaşıyoruz. Olgu: 82 yaşında erkek hasta sırt ağrısı ve üç ayda 10 kg’lık kayıp şikayetleriyle başvurdu. On yıldır hipertansiyon nedeniyle takipliydi ve soygeçmişinde erkek kardeşinde kolon kanseri öyküsü bulunmaktaydı. Sigara, alkol kullanımı ve mesleki maruziyet öyküsü bulunmayan hastanın fizik muayenesinde ve laboratuvar tetkiklerinde patolojik özellik saptanmadı. Toraks bilgisayarlı tomografi (BT)’de sağ akciğer üst lobda spiküle kontürlü 30 mm çapında kitlesel lezyon ve çevresinde multipl milimetrik nodüller ile buzlu cam infiltrasyonları, sağ hiler bölgeden başlayarak orta ve alt loba uzanan kitlesel lezyon saptandı (Resim 1). Bronkospik incelemesinde sağ akciğer orta lob intermediate bronş ve alt lob bronş orifisinde endobronşial lezyon saptandı. Sağ akciğer üst lob posterior segmenti ile orta lob medial segmentinden alınan forceps biyopsinin patolojik incelemesinde TTF-1 pozitif akciğer adenokarsinomu saptandı. Kranial manyetik rezonans görüntülemede (MRG) metastaz saptanmadı. Evreleme amacıyla çekilen pozitron emisyon tomografisinde (PET-BT) baş-boyun, pretrakeal, mediasten, bilateral hiler ve batın içinde lenf nodlarında FDG tutulumu saptanan hastanın karaciğer segment 7 kaudat lob bileşkesinde ve kas-iskelet sisteminde yaygın metastazları mevcuttu. Olguya performansının düşük olması nedeniyle sistemik kemoterapi düşünülmedi ve erlotinib başlandı. Kontrol görüntülemelerinde regresyon saptanan olguda tedaviye devam edildi ancak olgu tedavi başlangıcından 2 yıl sonra tarafımıza baş dönmesi ve halsizlik şikayetleriyle başvurdu. Kranial MRG’de sol frontal lob inferior girusta 30 mm, sol oksipital lobda 8 mm ve sağ orta cerebellar pedinkülde 7 mm kitle lezyon saptandı. Toraks BT’de sağ akciğer üst lobdaki lezyonun tekrar 30 mm’ye progrese olduğu ve sağ akciğer orta lob medial segmentte önceki görüntülemede olmayan 20 mm çaplı plevra tabanlı kitle lezyon saptandı (Resim 2). Hastaya kraniyal metastazları nedeniyle beş seans radyoterapi uygulandı. Likit biyopsi örneklerinde T790M ve L858R mutasyonu saptanan olgunun erlotinib’e yanıtsız olması nedeniyle osimertinib başlandı. Kontrol kranial MRG’de metastatik lezyonların tama yakın, toraks BT’de sağ akciğer orta lob medial segmentteki 20 mm çaplı kitle lezyonun 9 mm’ye regrese olduğu saptandı. Sonuç: T790M ve L858R pozitif olgularda l. ve 2. kuşak TKİ’lere direnç gelişebilmesi nedeniyle bu olgularda osimertinib ile tedavi denenmelidir.
Koleksiyonlar
- Bildiri [64839]