dc.description.abstract | Doğu Türkistan; işgal edilen ve Çin esareti altında bulunan
bir ülke olarak periyodik biçimde siyasi ve kültürel tecavüze maruz kalmıştır.
Ancak Uygur aydınları ilk fırsatta zengin ve köklü kültürleri sonraki kuşaklara
ulaştırmayı ihmal etmemişlerdir. Bu bağlamda çocuk yazılı ve sözlü ürünleri,
özellikle masallar, Uygur Türkçesinin korunması ve sürekliliği için önemli görevler
üstlenmekle birlikte toplumun değerlerini koruma ve kuşaktan kuşağa aktarma
vazifesi görmüştür. Doğu Türkistan’ın abluka altına alınması nedeniyle
yurtdışında ulaşabildiğimiz çocuk yazınsal ürünleri, kısıtlı sayıdaki yayınlardır. Bu çalışma, 1983 yılında yayımlanan Uygur
Halk Çöçekleri (Uygur Masalları) adlı kitaptaki masalları nitel araştırma yöntemine
göre incelemiş ve eğitsel özelliklerini bu kitapta yer alan 27 masal
çerçevesinde tespit etmeye ve yorumlamaya çalışmıştır. Çalışmanın problemi, çeşitli
bilim dallarında nitelikli ve sistemli eğitim görmüş aydın kadrosuna acil
ihtiyacı olan işgal altındaki bir toplumun masallarının, çocukları kişisel gelişim, sosyal gelişim ve ulusal ve evrensel gelişim
açısından eğitmeye yönelik iletilere sahip olmasının gerekliliğidir. Çalışmanın amacı Uygur toplumunun masal
aracılığı ile çocukları, sonraki kuşakları, hangi konularda eğitmeye
çalıştıklarını tespit etmek, böylece toplumun değerlerini ve odak noktalarını
saptamaktır. Çünkü masallar, toplumun değerlerini en iyi şekilde yansıtan
ürünler olmaları sebebiyle içerdikleri eğitsel iletiler aracılığıyla çocukların
bilişsel, duyuşsal ve toplumsal gelişimlerini destekleyebilecek niteliktedir.
Çalışmada elde edilen bulgulara yönelik, doküman analizi uygulanmış, masalların
tabiatına uygun olarak didaktik yönden etkin olduğu tespit edilmiştir. İletilerin
daha çok kişisel gelişim konusunda öne çıktıkları, masalların özellikle edepli,
akıllı, zeki, vicdanlı, iyi niyetli, cesaretli, sabırlı olma yönünde eğitici
oldukları görülmüştür. İnceleme yaparken dikkat çeken bir husus, “bir lopluknin
sergüzeştisi” (Bir Lop’lunun Başından Geçenler) başlıklı masalın tekerleme
bölümünde alışılmışın dışında bir ifadeye yer verilmiş olmasıdır. Diğer
masallar, Eski Zamanlarda ifadesi ile başlayıp doğrudan konuya girerken, adı
geçen masal Eski zamanlarda ifadesinden sonra zalimlerin zulmünden, yaşamın
zorluğundan, annem babamdan ayrılıp, çift kanadım kırılıp…şeklinde devam etmektedir.
Bu durum masalların, sosyal hayatın bir aynası olduğu görüşünü
pekiştirmektedir. | |