Klasik Yunan Tragedyasında Ad(landırman)ın Trajik İşlevi
Abstract
Arkaik Yunan toplumunda adlar yalnızca ait oldukları kişiye işaret eden birer etiketten fazlasını ifade eder. Bu bağlamda adlar ait oldukları kişi ya da nesnenin bir tür “metafor”u olarak değerlendirilebilir. Toplumsal söylem üretiminin en önemli temsilcisi olan şairler bu temel toplumsal inanışa dayanarak Arkaik Yunan Şiiri’nde özellikle kişi adlarını etkili birer anlatım aygıtı olarak kullanmışlardır. Arkaik döneme özgü bu yaklaşım MÖ 6. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tragedyanın kurucu şairleri tarafından devralınmıştır. Bu türden ad(landırma)lar tragedya şairleri tarafından tragedyanın özelleşmiş amaçlarını gerçekleştirmek üzere ustalıkla kullanılmıştır. Bu özelleşmiş amaçlar arasında “trajik” olanın kahramanın karakterinde ya da eylemlerinde nasıl ortaya çıktığını ve onun akıbetini nasıl belirlediğini ortaya koymak ilk sıralarda yer alır. Zira “trajik” olanın tragedya sahnesinde tam olarak ortaya çıkması şairin nihai amacıdır. Bu makalede klasik tragedyayla ilgili antik tanıklıklardan başlayarak çağdaş düşüncedeki alımlanışına kadar “trajik” olanın geçirdiği tarihsel evrim süreci bağlamında bu kavrayışın anlamı tartışılacak. Bunun yanı sıra belli başlı tragedya şairlerinin eserlerinden örnekler eşliğinde “trajik” olanın ifşa edilmesinde ad(landırma)ların oynadığı önemli rol çözümlenecektir.
Collections
- Makale [92796]